24 Mayıs 2012 Perşembe

Yoğurt ve Pekmez

Ben çok küçük bir çocukken, 3-4 yaşlarım arasında, anneannemle birlikte gecenin bir yarısında gizlice yoğurt pekmez yerdik. Herşey, Karabük'te anneannem ve dedemin evinde kalırken bir gece ansızın mutfaktan sızan bir ışık ile uyanmamla başlamıştı.

Annemi yataktan uyandırmadan kalkıp parmak ucunda mutfağa gittiğimde anneannemi bir büyük çanak yoğurt üstü pekmez sefası yaparken bulmuştum. Beni kucağına almış ve tadına bakmam için bu mükemmel lezzetten bir tatlı kaşığı vermişti bana. Onu takip eden gecelerde, gece gece geç saatte, herkes mışıl mışıl uyurken, gizlice yoğurt pekmez yemeğe devam ettik..
Annem ve Anneannem - 23.08.2002
Ben gece yarısı kaçamaklarımızın aslında anneannemin diyabet hastalığının habercisi olduğunun farkına varamayacak kadar ufak, ama sadece anneanne torun ikimize ait olan bu sırrı anneme bile vermeyecek kadar büyüktüm.

Bugün halen her yoğurt-pekmez keyfi yaptığımda anneannemin kulaklarını çınlatırım.. Bu kadar heybetli ve güzel bir kadının torunu olmaktan en az beni kucağına oturtup ilk yoğurtlu pekmezimi tattırdığı gece duyduğum kadar büyük bir gurur ve haz duyarım.

Herkesin anneannesi eşsizdir.. Çünkü herkesin annesi eşşiz ve benzersizdir. Dolayısıyla da anneanneler çifte kavrulmuş lokuma benzerler..

Haydi herkes bir kase yoğurt üzerine dilediği miktarda pekmez döküp isterse bir dilim ekmekle keyif yapmaya başlasın.. Üstüne bir bardak da su.. Enfes...

Sevgiyle,
Annesinin Kızı

13 Mayıs 2012 Pazar

Anneler Günü

Hep söylüyorum ya.. Annemin yokluğu, ne onun doğumgününde ne de vefat ettiği günde vuruyor bana.. Yokluğunu en yoğun hissettiğim zaman bahar ayları.. Doğa uyanmış, insan ruhu mutlulukla dolmuşken özlüyorum en çok annemi. Hasreti en çok o zaman dayanılmaz oluyor.. Üstelik aynısını kız kardeşim de söylüyor..

Belki de bahar ayında duygularımız en tepe noktaya çıktığı için. Yahut da annemin kendisi bir bahar sevdalısı olduuğu için.. Sonra anneler günü gelip çatıyor.. Ve zorlu bir dönem başlıyor. Reklamları seyretme, gazetelerin eklerine bakma, dükkan camlarını okuma, vs..

Bugün annemi ve eşimin annesini ziyarete gideceğiz. Her sene anneler gününde her ikisinin de yataklarını çiçeklerle süslüyoruz.. Bizi yetiştiren, bugün bizim saydığımız nitelikleri edinmemizi sağlayan, bizi koşulsuz sevmiş bu güzel iki insanın annemiz olması gurur veriyor ikimize de.. Onları tanımış olmaktan büyük mutluluk, çocukları olmaktan yoğun bir gurur duyuyoruz..

Demem o ki, annelerinizi sadece anneler gününde özel hissettirmeyin.. Bugün beni mutlu eden şeylerden biri, annemi şımartmak için anneler gününü hiç beklememiş olmamdır. Zaten anılmayı beklediği bir günde annenizi ne kadar şımartıp, özel hissettirebilirsiniz ki?
Olmadık anları kollayın derim ben. Beklenmedik günleri.. Nedensiz çiçeklerle çalın kapısını.. Özel bir gün olmadan sırf onu düşünerek aldığınız hediyelerle şımartın annenizi... Günlük rutininizi kırın, işten bir günlük de olsun izin alın, dışarı çıkarın, başbaşa zaman geçirin, deniz kenarında kahve için, yürüyün, sohbet edin, gülün derim.. Çünkü annenizi kaybettiğiniz gün, onunla en çok bunları yapmayı özlüyorsunuz. Öncesindeki anneler günü aklınıza gelmiyor bile..

İşte bu yüzden mutluyum. Her ne kadar son yıllarda işkolik bir durumda nefes almadan çalışmış olsam da, annemle zaman geçirmekten, uzun ve sohbet dolu kahvaltılar yapmaktan, onu olur olmadık zamanlarda hediyelere boğmaktan hiç mi hiç vazgeçmedim..

Bu anneler günü. Kendinize bir iyilik yapın. Annenizle başbaşa vakit geçirin. Sizin anneniz olmadan önceki kadını tanımaya çalışın.. Sorumlulukları ve zorunlulukları unutun. Annenizin keyfini çıkarın..

Sevgiyle,
Annesinin Kızı